Köz’ün arkasında duran komünistler olarak, 11 Mayıs Perşembe günü Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs’te stant açarak 1 Mayıs ve 14 Mayıs’a ilişkin bildirimizin dağıtımını yaptık. 

“Cumhurbaşkanı Seçiminde Devrimci Tutum” başlıklı broşürümüz için Kaldıraç Üniversite’den arkadaşların yanına standımızı açtık. Aynı zamanda okul içinde Enternasyonal Komünist İşçi Birliği, Komünist Militanlar Birliği ve Köz imzalarıyla çıkan 1 Mayıs ve 14 Mayıs içerikli ortak bildirimizin dağıtımını gerçekleştirdik. 

Ardından saat 15.00’da Hisarüstü Mahallesi Doğatepe Parkı’nda gerçekleşecek olan Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi’nin düzenlediği Hasan Cemal, Hazan İlik ve Sırrı Süreyya Önder’in konuşmacı olduğu “Yeşil Sol Parti Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileriyle Buluşuyor” başlıklı foruma katıldık. 

İBB güvenliğinin stant, bayrak, sembol ve ses sistemi için izin olmadığı bahane edilerek yaptırmamaya yönelik tavrıyla karşılaştığımız etkinlik, katılımcıların ve YSP milletvekili adaylarının gelmesiyle birlikte başladı. Emek Gençliği MYK üyesi, YSP İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Hazan İlik kısaca kendini tanıtarak, gençliğe yaşanacak bir hayat dahi bırakmayan hükümeti üç gün sonra göndermek gerektiğini fakat aslolanın bir değişim için örgütlü mücadele olduğunu vurguladı. Sonrasında söz alan Hasan Cemal Bebek’teki hayatını ve Robert Kolej’e giremeyişini anlattı. Gençliğin bu hükümetin yarattığı siyasi sorunları düşünmesinin acı olduğunu, 14 Mayıs’ta doğru olanı yaparak bir oy Kılıçdaroğlu’na bir oy YSP’ye vermek gerektiğini ifade ederek, Boğaziçi’ne atanan kayyıma ve örselenen akademi ve ifade özgürlüğü gibi konulara değindi. Sırrı Süreyya Önder ise bir değişimin ancak böyle süreçlerde en büyük bedelleri ödeyen gençliğin öncülüğünde olacağından bahsetti. Seçime üç gün kala çevredeki insanları YSP’ye oy atmaya ikna etmenin önemli olduğunu söyledi.

15 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşen etkinlikte sadece bir soru soruldu. O da AKP’nin İmralı’ya geçtiğimiz günlerde bir heyet gönderdiği iddiaları üzerine 2019’daki gibi Öcalan adına bir mektup yayınlanma ihtimalinin olup olmadığı sorusuydu. Sırrı Süreyya Önder, içerideki binlerce tutuklu vekilden bahsederek, bir çatışmanın sonsuza kadar süremeyeceğini, bu süreç boyunca ise onca can ve zaman kaybettiklerini ve bedel ödediklerini anlattı. Bir barış ve çözüm sürecine olumlu baktıklarını bildirdi. Hem etkinliğin havası hem de kısa sürmesi nedeniyle Köz adına söz alıp konuşmadık.  

 Üniversitelerden Komünistler