Köz’ün arkasında duran komünistler olarak, gazetemizin Ağustos 2023 sayısını Taksim ve Tarlabaşı’ndaki kurumlara ulaştırdık.
Sosyalist Meclisler Federasyonu, Komün, Partizan ve Yeni Dünya İçin Çağrı ile Erdoğan’ın yeni kabinesine ve politikalarına bakarak ABD’yle tekrar işbirliği yapma yoluna girdiğini savunanların aksine, eski günlere geri dönmenin mümkün olmayacağını ve ABD’nin Erdoğan ile yeniden yakınlaşması için hiçbir sebep olmadığını anlatan gazetemizin 138. sayısının sözü üzerinde durduk. Aynı zamanda bağımsız birleşik Kürdistan’ın nasıl kurulacağı ve uluslararası alanda bu mücadelenin bir parçası olmak isteyen güçlerin nasıl türden bir örgütlenme ile bir araya geleceği gündemleriyle toplanan Uluslararası Kürdistan Konferansı’nın geçen haftalarda elimize ulaşan çağrı ve karar belgelerini paylaştık. Lozan’ın yüzüncü yıl dönümünde, bu konferans çağrısının önemini ve bize yüklediği sorumlulukları konuştuk. Bu kurumlardan arkadaşlarımızın sorması üzerine, “Devrimci Bir Çıkış İçin” başlıklı kampımızın nasıl geçtiğini ve kampta neleri konuştuğumuzu kısaca aktardık.
SMF gündemlerinde işçi eylemleri ve ekonomik krizin olduğunu belirtti. İttifaklar temelinde yerel seçimlere dair bir gündemin henüz var olmadığını, birkaç ay sonrasında bu konunun netleşeceğini ancak sosyalist belediyeciliği değil, hem Dersim’de hem başka illerde emekçilerin sorunlarını gündem eden bağımsız adaylar çerçevesinde ortak bir çalışmayı önemsediklerini söyledi. Partizan 2 Eylül Kuruluş Festivali için çalışmalar yaptıklarından bahsetti. Partizan, Yeni Demokrasi gazetesinin “Halkın Kurtuluş Rotasında Birleşelim!” manşetli 143. sayısını; Yeni Dünya İçin Çağrı ise “Seçim Tiyatrosu: Kazanan Demokrasi Maskeli Faşist Sistem, Kaybeden Sisteme ‘Demokratik Meşruiyet’ Kazandıran Halk!” başlıklı dergilerinin 212. sayısını protokol olarak bize ulaştırdı.
Aynı zamanda, HDK Genel Merkezi’ne ve HDP İstanbul İl Örgütü’ne de gazetemizi ulaştırdık. HDK ile görüşmemizde de “‘Fikirlerimiz İktidarda’ Kılıfı Dikiş Tutmaz” başlıklı sözümüzün içeriğini anlattık. Devrimci bir çıkıştan ne anladığımızı sormaları üzerine seçim sonrası değerlendirmelerimizi aktararak, devrimci siyaset ve eylem birliklerinin önemi üzerinde durduk. Milletvekilleri ile sokağın arasında bağ kurarak emekçi mahallelerde geniş halk toplantıları düzenlemenin önemini ve yaklaşan 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne Rojava’ya saldırıları gündem ederek katılmak gerektiğini anlattık. Ancak devrimci bir siyaset yaparak bu yerellerdeki emekçiler ve ezilenler ile yeniden daha güçlü bir bağ kurabileceğimizde, bu konuda da zaten 2007-2015 arasındaki süreçten gelen bir birikimimiz olduğunda uzlaştık.
Beşiktaş’tan Komünistler