Yerel seçimlere dair “AKP-MHP koalisyonuna karşı mücadeleyi büyütmek için CHP’nin kuyruğundan kop” gündemli gazetemizin protokol dağıtımını Tuzla’da bulunan siyasetlere yerel seçim gündemli dağıtım yaptık. Protokol dağıtımını yerel seçimlere dair tespitlerimizi anlatmak aynı zamanda yerel seçimlerde nasıl bir çalışma yürütmeliyiz gündemini de taşımak gazetemizi ve platformumuzun yerel seçimlere dair görüşlerini anlatmayı önümüze koyduk.

Protokol dağıtımına giderken siyasetlere tam da başlığımıza uygun şekilde CHP ile ittifak yerine sol ile ittifak gereklidir ve bunun için bugünden birlikte hazırlanabiliriz çağrısıyla gitme kararını almıştık.

Önce ESP ile görüştük. HDP eşbaşkanlarının da HDP yöneticilerinin de CHP ile ilkeli ve demokratik bir şekilde ittifak yapılacağı açıklamalarına ve 24 Haziran seçimlerinde yaşandığını söylediği tahribata karşılık bazı belediyeleri AKP’nin elinden almak ve meclis üyeliklerini kazanmak için CHP ve tabanıyla buluşmak için ittifak gerekir diye açıklamalar yapılıyor, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, dedik.  Çünkü HDP’nin içindeki siyasetlerden birisiniz ve farklı bir siyaset olduğunuzu belirtiyorsunuz dedik. ESP’li henüz böyle bir netlik olmadığını ve HDP’nin homojen bir yapı olmadığını ve böyle düşünenlerin olduğunu o nedenle onlara müdahale etmek için daha çok müdahale etmek gerekir dedi.

Görüşmemizde CHP ile yerel seçimlerde ittifak yerine bugün sol ile bir ittifak yapılması gerekir. Bunun koşullarını oluşturalım minvalinde yaptığımız görüşmede biz de bunun HDP içinde olmadan da yapılabileceğini ama siyasetlerle ortak bir ittifakın çok acil olduğunu söyledik. Görüşmemiz bu konuşma esnasında son buldu.

İkinci görüşmemiz HDP ile oldu. HDP 3. Bölge Milletvekili Zeynel Özen’in katılımıyla Muharrem ayı ziyareti vardı. Biz de protokolümüzü bıraktıktan sonra yerel seçimlerinde ne yapılacağını sorduk. Planlamamızda siyasetlere Aydınlı muhtarlık seçimleri ile ilgili ortak aday olmalı diye görüşecektik. Bunu anlattık. Onlar da böyle bir toplantılar dizisinin olacağını belirttiler. Sonrasında vekil geldi. 15 kişinin olduğu buluşmada Milletvekili Zeynel Özen Tuzla’nın demografik yapısını sordu. HDP’ye çıkan oyları ve 2011’den bugüne artan oylar anlatıldı. Bir grup CHP’den %0,5 oy geldiğini tarif etti.

Sohbet devam ederken biz söz aldık ve HDP’nin eş başkan yardımcısı Günay Kubilay’ında başka HDP’lilerin de CHP ile ilkeli bir birliktelik yapabileceklerini belirttiklerini bizim ise ilkeli birlikteliğin burjuvazinin kirli odaklarıyla değil sol ile olacağını düşündüğümüzü söyledik. Bu konuda ne düşündüklerini öğrenmek istediğimizi ve solun birlikte bir blok kurmasının önünün açılmasının önerimiz olduğunu belirttik. Ortada siyasi krizin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde devrimciler açısından bu kadar elverişli bir dönemde CHP ile ittifaka girilirse kitleleri sokağa bir daha çıkarmanın zor olduğunu ve ezilenlerin ve emekçilerin bir dizi fırsatı da kaçıracağını belirtik.

Sohbet kısa bir söyleşiye dönüştü. Herkesin söz aldığı görüş belirttiği söyleşide önce milletvekili söz aldı. CHP ile ittifakın önemsediğini belirtti. Ancak kendileri istese bile CHP’nin bu ittifaka yanaşmadığını ve halkımızın da bu ittifakı beklediğini ve İstanbul gibi metropolleri ancak bu ittifak ile alabileceklerinin önünü açmak gerektiğini belirti. HDP Tuzla Eş Başkanı CHP ile ittifaktan korkmamak gerektiğini, ilkeleri olan bir HDP karşısında CHP’nin korkması gerektiğini ifade etti. HDP Tuzla yöneticilerinden bir kişi HDP’nin devrimci bir parti olmadığını keza böyle bir iddiasının da olmadığını bunun için CHP ya da başka hareketlerle ittifak yapmanın önünün açık olduğunu belirtti. Aynı zamanda faşizm yükseldiği bir dönemde böyle bir ittifakın önemli olduğunu belirtti, bunun üzerine biz tekrar söz aldık. Öncelikle HDP’nin böyle bir iddiasının olmadığını bildiğimizi belirttikten sonra, 71 kopuşuna yol açan Denizler, Mahirler, İboların da faşizm yükseliyor ve bizim acil olarak devrimci ödevlerimiz var diyerek TİP’ten koptuğunu anlatırken yaşattığını belirtmeye çalışırken HDP Tuzla Eş başkanı sözümüzü keserek kimin daha çok bedel ödediğini bildiklerini belirtti.

Biz de kimsenin ödediği bedeli sorgulamadığımızı bu tarz bir eleştiriyi de hiçbir yerde yapmadığımızı ve Köz’ün kim daha çok bedel ödedi tartışmalarına girmediğini belirttik. Bizim söylemek istediğimizin 71 kopuşunun sol açısından önemi bir ve o zamanki faşizm tespiti ile bugünkü tespitin sonuçlarının aynı olmadığı, dedik. Başka bir HDP’li söz alarak CHP ile ittifak henüz belli değil bugünden bunu konuşmamak gerekir, dedi. Biz de sol ile ittifakın öneminden bahsetmek istediğimizi belirttik.

Başka bir HDP’li aile ise Dersim’de Seyit Rıza’yı idam eden, bugün belediyelerimize atanan kayyumlar da dahil olmak üzere vekillerimizin içeriye alınmasında rolü olan, yaşadığımız her katliamın için parmağı olan CHP ile nasıl ittifak yapacaklarını sordu ve şunları söyledi: “ Vekillerimizin cezaevine girmesi ve kayyum atanmasına varan süreç CHP eliyle oldu. Neredeyse bütün savaş tezkerelerine onay veren CHP değil midir? Böyle bir ittifak beni ve benim gibi düşünenleri kaygılandırıyor. Biz ve bizim gibi birçok kişi eğer böyle olursa oy veremeyiz nasıl partimizi destekleriz diye düşünüyoruz.”

Hubyar Sultan Derneği’nden olduğunu söyleyen vekilin danışmanı ise Alevilerin halk devrimi ya da başka devrimler düşlediği için değil eşit yurttaşlık talebi için HDP ile ittifak yaptığını bildirdi.

Bu sohbetin ardından HDP ziyaret çalışmasına başlamak üzere sohbet son buldu.

Daha sonra yaptığımız değerlendirmede bir dizi soruna rağmen bu görüşlerimizi mutlaka taşıyabildiğimiz kadar çok siyasetlere ve devrimcilere ulaştırmanın acil olduğunu konuştuk. Bedel ödedik tartışmaları aslında başka yerlerde de duyduğumuz bir konu.  Bize siz Kürtlerin kiminle ittifak yapacağına karar veremezsiniz çünkü en çok bedeli biz ödedik demek isteniyor. Bizim sözümüzün Mahirler bedel ödedi minvalinde biteceğini düşündükleri için öyle söylediler. Aynı zamanda bu gibi durumlar kendimizi anlatmamız açısından da önemli. Seçimlerde de parlamentarist bir anlayışla tutum almadığımızı, CHP’nin kuyruğundan kopmadan AKP’nin gönderilmeyeceğini,  solun burjuvaziye yedeklenirken devrim iddialarından vazgeçtiğini anlatmamıza vesile oluyor. Tasfiyeci ve oportünistlerin yaydıkları bu hayalin doğru olmadığını, realitenin daha önce Çin dahil bir çok ülkede devrimcilerin kıyımına varan sonuçları olduğunu anlatmak gerekir diye değerlendirdik. Tüm bu süreçten devrimci bir kopuş olacaktır diye öngörmek gerekir o kopuşta komünist bir parti nasıl kurulacak anlatmak gerekir diye değerlendirdik.

Tuzla’dan Komünistler